Tarım ve Orman İl Müdürü Mustafa Ertan Atalar, Sur ilçesi Kozan köyünde buğday hasadına katıldı.
Sur ilçesi Kozan köyünde buğday hasadına katılarak çiftçilerin yanında olan ve sahada incelemelerde bulunan Tarım ve Orman İl Müdürü Mustafa Ertan Atalar, bu yılki hasadın verimi, kentte üretimi yapılan ürünler ve çiftçilerin sorunlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Biçerdöver üzerinde buğday hasadına katılan Tarım ve Orman İl Müdürü Mustafa Ertan Atalar, Sur Tarım ve Orman İlçe Müdürü Mahmut Akbaş, Sur Ziraat Odası Başkanı Mehmet Şirin Demir ve çiftçilerle birlikte bu yılki rekolteyi ve ürün kalitesini değerlendirdi.
'Diyarbakır'da 4,5 milyon dekara yakın hububat ve bakliyat ekimi yapılıyor'
Çiftçilerin bu yıl bekledikleri verimi yakaladığını belirten Tarım ve Orman İl Müdürü Atalar, kentteki tarımsal üretime ilişkin şu verileri paylaştı: "2020 yılında Buğday tarlasında hasat gerçekleştiriyoruz. Diyarbakır ilinde yaklaşık 4,5 milyon dekara yakın hububat ve bakliyat ekimi gerçekleştirilmektedir. Bu sene aldığımız yağışın uzun yıllar aldığımız yağışın 250 milimetre üzerinde olması ve düzenli yağışlar gerçekleşmesi nedeniyle verim açısından oldukça iyi bir sezon geçiriyoruz. Tarlada çiftçilerimizle beraberiz ve verim oldukça yüksek. Bu yıl kıraç alanlarda dekara 600 kilogramı görebiliyoruz. "'Pandemiye karşı çiftçilerimizi bilgilendirdik' Pandemi sürecinde tarımsal faaliyetlerin kesintisiz sürdüğüne değinen ve çiftçilerin sahada sosyal izolasyon, hijyen ve maske kullanımı konusunda gereken hassasiyeti gösterdiğini belirten Tarım ve Orman İl Müdürü Atalar, "Bu yıl dünyayı ve ülkemizi etkileyen koronavirüs (Covid-19) nedeniyle bazı kısıtlamalar oldu ama tarım, hayvancılık alanı ve gıda sektöründe bununla ilgili bir kısıtlamaya gidilmedi. Çiftçinin faaliyetlerini ve zamanında yapılmasını engelleyecek olan her şeyi ortadan kaldırmak suretiyle çiftçimize pandemi sürecinde de üretim faaliyetlerinin gerçekleşmesini, aldığımız Hıfzıssıhha Kurulu kararları ve Bakanlıktan gelen talimatlar doğrultusunda üretime devam ettirdik. Tarımsal üretim sürecinde herhangi bir aksama meydana gelmeden üretim gerçekleşti ve şuan hasattayız. Üreticilerimizi koronavirüs salgınına karşı bilgilendirdik. Sosyal mesafe, izolasyon, kullandıkları alet ve ekipmanların dezenfeksiyonundan, maske kullanımına, kişisel temizlik ve hijyen kurullarının uygulanmasına kadar çeşitli broşürlerle çiftçilerimiz, üreticilerimizi tamamıyla bilgilendirdik. Ve bu tedbirleri tekrarlamak suretiyle yaşam tarzı haline getirmelerini de sağlamaya çalıştık. Bunda da başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Üreticilerimiz sahada herhangi bir sorunla karşılaşmadan hasadını gerçekleştiriyor" diye konuştu.
Hasat iyi, verim yüksek, çiftçinin yüzü gülüyor. Bu yılki hasadın verimli geçtiğini ve çiftçinin yüzünün güleceğini ifade eden Tarım ve Orman İl Müdürü Atalar, şöyle konuştu: "Bu sene hasatta iyi bir verim var, iyi bir sezon geçiriyoruz. Çiftçilerimizin bu açıdan herhangi bir sıkıntısı yok. Bu yıl Bakanlığımızın açıklamış olduğu hububat alım fiyatları, biliyorsunuz Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), çiftçinin üretmiş olduğu hububatı, mısır ürünlerini, mercimeği durumuna göre müdahale alımı yapmak suretiyle alıyor. Açıkladığı rakamlar ürünün durumuna, kalitesine göre değişmekle beraber 1,7 TL seviyesinde. Bu rakam çiftçimiz tarafından da sevinçle ve olumlu bir şekilde karşılandı. Bu rakamlar çiftçilerimizi memnun etti. Çiftçilerimizden aldığımız geri dönüşler bu yönde. Bu yönüyle baktığımızda çiftçimizin bu yıl yüzü gülecek inşallah."
'Diyarbakır mercimek üretiminde 123 bin tonla birinci sırada'
Türkiye'de kırımızı mercimek üretiminde Diyarbakır'ın lider pozisyonda olduğunu dile getiren Tarım ve Orman İl Müdürü Atalar, kentteki tarımsal üretime dair şunları ifade etti: "2019 yılı rakamları ile konuşursak 123 bin ton üretimimiz var. 600 bin dekar alanda bu üretim gerçekleştirilmektedir. Mercimek hasadımız bu yıl da oldukça iyiydi ve hasat da büyük oranda tamamlandı. Bununla beraber nohut üretimiz son zamanlarda bölgemizde önem kazandı. Tarımsal araştırma enstitülerimiz ve üniversitenin geliştirdiği ve hastalıklara dayanıklı ve sonbaharda ekilerek hasat edilebilen nohut çeşitlerinin geliştirilmesiyle hem verim yüksek oldu hem de hastalığa yakalanmadılar. Son 3 yılda nohut ekim alanlarında ciddi artışlar oldu. Nohut hasadı da bitmek üzere ve bu üründe de iyi bir durumdayız. Yine, arpa hasadı bitmek üzere. İlimizde 400 bin dekar alanda arpa ekimi yapıldı. Arpada da yüksek verim alındı. İl genelinde dekar başına 350 kilodan 600 kiloya kadar arpada rekolte yükseldi. Tabii bunlar kıraç alanlardaki verimlerdir. Şimdi de buğday hasadı başladı. Buğdayda da verimler oldukça iyi. Bunun dışında Nisan ayının başından itibaren Mayıs ortasına kadar özellikle pamuk ekim alanlarımız mevcut. Pamuk alanlarımız da geçen yıl 657 bin dekardı. Bu yıl da buna yakın bir ekim zamanında gerçekleşti. Ha keza 300 bin dekar alanda mısır ekimlerimiz var. Bu yıl da veri girişleri devam ediyor ama ekim alanlarının 350 bin dekarın üzerine çıkacağını tahmin ediyoruz. Mısır'da da ekim zamanında yapıldı ve herhangi bir aksama olmadı. Bu yıl hem ekim hem de hasat sezonu açısından iyi bir durumda olduğumuzu söyleyebilirim. İnşallah bu yıl çiftçimizin yüzü gülecek diye tahmin ediyoruz."
'Anız yangınlarına karşı çiftçilerimizden farkındalık bekliyoruz'
Bereketli bir sezon geçirdiklerini ve önümüzdeki 15 gün içerisinde hasadın tamamlanacağını kaydeden tarım ve Orman İl Müdürü Mustafa Ertan Atalar, anız yangınlarına karşı çiftçilerden duyarlılık beklediklerini belirterek şunları ifade etti: "Tabii hasadın ardından anız yangınlarıyla ilgili konu gündeme gelecek. Son 5 yıldır anız yangınları konusundaki eğitimlere ve bilgilendirme çalışmalarına çok ağırlık verdik. Çiftçilerimize buna yönelik eğitimler verdik, veriyoruz. Beraberinde sosyologlarımız vasıtasıyla anketler de yaptırdık. Anız yakmanın zararları konusunda çiftçilerimizin duyarlılığını görmek açısından bu anketler yol gösterdi. Çiftçilerimizin yüzde 87'sinin anız yangınlarının zararlı olduğunu bildiklerini gördük. Çiftçilerimize broşürlerle, çiftçi mektuplarıyla anız yangınının zararlarını anlatıyoruz. Dosya işlemleri için gelen çiftçilerimize anız yangınlarının zararları ayrıca söyleniyor. Çiftçilerden anız yakmayacaklarına dair taahhütname alınıyor. Ama tabii tüm bunlara rağmen münferit de olsa anız yangınları meydana gelebiliyor. Bunlarla ilgili de cezai müeyyide uyguluyoruz. Bu yıl dekar başına 72 TL ceza uygulanacak. Son 4 yılda anız yangınlarında ciddi azalma var ama buna rağmen 800 bin TL civarında bir ceza uyguladık. Geçen yıl özellikle Bismil bölgesi başta olmak üzere anız yangınları yok denecek kadar az bir seviyeye indi. Çiftçilerimizden özellikle istirham ediyoruz, anız yangını çevresel bir felakettir. Doğal ortamın yok edilmesidir. Toprakta gözle gördüğümüz ve göremediğimiz binlerce varlık var. Anız yakmakla tüm bu canlıları öldürüyoruz. Ve bu canlıların hepsinin de toprakta bir işi var. Topraktaki organik maddelerin arttırılmasından, toprağın havalandırılmasına kadar her türlü faaliyette bulunan bu canlıların korunması lazım. Anız yakmakla doğanın doğal dengesini zincirleme olarak alt üst ediyoruz. Böylece toprak da çoraklaşıyor. Ekseriyetle hububat ekiyoruz ve hububatta kök sistemi 5 santimetre ile 22 santimetre arasında yoğun olarak besleniyor. Anız yakmakla 10 santimetredeki tüm canlı sistemini yok ediyoruz. Bu toprağın yapısına ciddi zarar veriyor. Bunların engellenmesi için hem insani hem vicdani açısından sorumluluk hissetmeliyiz. Çiftçilerimizin bu konuda duyarlılık göstermesini ve tarlalarını yakmamasını önemle istirham ediyoruz, rica ediyoruz. Bu konuda tüm çiftçilerimizden farkındalık bekliyoruz."